KırmızıToprak
 
  Başlangıç
  Forum
  İletişim
  Physics of the Immosible
  Kim Possible
  Translation Tercüme
  Kitap Özetleri
  => GÖLGELERE ATEŞ
  Hikayeler
  LİDER EKONOMİ
  BİZ JAPONLARI ÇOK SEVİYORUZ
  Çin Altın Rezervi
  Portakallar ve Şehriyeler
  Fordist ve Postfordist dönem
  Toprak
  AFGANİSTAN SAVAŞI
  IRAK SAVAŞI
  KIBRIS VE STATÜKO
  ULUS DEVLET VE KÜRESELLEŞME
  Geyikler ve Trenler
  HİÇ BİR ŞEY KESİN DEĞİL
  ÜÇ ON’DAN BÜYÜKTÜR
  BİLE BİLE LADES
  TÜRKİYE İRAN REKABETİ
  TÜRKLER VE DUYGUSALLIK
  SIRADAKİ BASAMAK
  Batlamyus Zamansalı
  Uzaylı istilası ve dünya birliği
  Bizim devlet fakirden alıp zengine vermekte
  İran’ın Ajanları
  ABD’nin silah satışları ve İslam Dünyası
  Azerbaycan ekonomisi küçüldü
  Avrupa'nın Doğu sınırları
Kitap Özetleri

*BİRİNCİ BOĞAZ KÖPRÜSÜ  VE JAPONLAR*

        1969 yılında Türkiye yeni yapılacak boğaz köprüsünün hazırlıkları sürüyordu. Proje çevre yolları ile beraber 150 milyon doların üzerindeydi. Aşağı yukarı yarısı döviz, yarısı türk parası olarak ödenecekti. Türk hükümeti İhaleye katılacak devletlerden kredi vereni tercih ediyordu ve bir döviz havuzu açmıştı. İstekliler buraya para koyuyorlardı. Dönemin Başbakanı Süleyman Demirel, Japonya’nın da bu işe katılmasını ve havuza 30 milyon dolarlık yardımda bulunmasını istiyordu. Dışişleri Bakanı Çağlayangil, Japonya’ya gitmişken bu krediyi sağlamaya çalışacaktı. Dışişleri Bakanı Çağlayangil, Japon İmparatoru Hirohito ve Başbakan Eisaku Sato tarafından kabul edildi ve Japon Dışişleri Bakanı Kiichi ile uluslararası konuları ve ikili sorunları heyet halinde görüştü.

Türkiye Dışişleri Bakanı Çağlayangil’in Japonya Başbakan’ı ve Dışişleri Bakanı’na Boğaz Köprüsü meselesini ve Kredi sorununu açmasının bir sonuç vermediğini Çağlayangil şöyle yazmaktadır. ‘Her şey iyi ve renkli geçiyordu da, bizim köprü işini ve Kredi sorunu çözememiştik. Başbakan ve Dışişleri Bakanına konuyu açmamız sonuç vermemişti. O zamanlar, Japonya’nın devlet olarak ve ekonomik bakımdan ilgi sahası Doğu’da en çok İran’a kadar uzanıyordu. Bize, işadamları ile görüşmeyi önerdiler. Onların bizim TÜSİAD gibi bir kuruluşları vardı. Bütün Japon sermayesi ve büyük firmalar, Odalar birliği’nde toplanmıştı. Dönüşte bunlarla bir toplantı yapacaktık. Bütün ümidimizi ona bağlamıştık.’

Dışişleri Bakanı Çağlayangil, üstdüzey firmalarının yöneticileri ile yaptığı görüşmede Boğaz köprüsü meselesi hakkında şöyle konuşmuştur.  ‘Yapılacak işin sadece Marmara üzerinden geçit sağlamak olmadığını, aynı zamanda Avrupa ve Asya kıtalarını birbirine bağlamak istediğimizi açıkladıktan sonra şöyle konuştum: Arzu ediyoruz ki, bu işi bir Asyalı yapsın. Asya’nın teknikte ne kadar ileri gittiğini bütün dünya görsün. Bunu liyakatle başaracak olan Japonlardır. Bir kere köprü yapımında ekonomik alanda işbirliğine başladık mı arkası gelecektir. Siz fabrika yeri bulmakta zorluk çekiyorsunuz. Zelzele bölgesindesiniz. Boş araziniz yok. Bizde yer boldur. Hammadde sıkıntısı çekilmez. İşçilik Avrupa’yla kıyaslanırsa elverişlidir. Her yere yakınız. Hem Asya’da Hem Avrupa’da toprağımız var. Ortadoğu’da ve Afrika’nın  geçit yolları üzerinde oturuyoruz. İşbirliği yapalım. İhracata yönelik ortak tesisler kuralım.’

‘Madem ki köprüyü bir Asyalının yapmasını istiyorsunuz, işi doğrudan bize verin’ dediler.

‘Kendilerine büyük projeleri uluslarası ihale yapmak usulünü izlediğimizi, Japonlara, tekniği ileri ve maliyeti ucuz olacağı için katıldıkları takdirde kazanmalarının muhakkak olduğunu söyledim. Hava yumuşadı. Uzman arkadaşlarımızında yardımı oldu. Krediyi de ihaleye katılmalarını da elde ettik. Japonya ziyareti pek verimli ve renkli geçti.’ Japonyawa’daki en büyük inşaat firmalarından IHI (Ishikawajima Harima Heavy Industry Co.) başta olmak üzere belli başlı on firmadan oluşan konsorsiyum uluslarası ihaleye katılmaya karar verdi. Japon firmalarının baskısıyla Japon hükümeti’de 30 milyon dolar kredi vereceğini açıkladı.

Japon Hükümeti’nin 30 milyon dolarlık ODA kredisi vaadi dolayısıyla büyük ümitlere kapılan ve kazanacağından emin olan Japon firmaları, Boğaz Köprüsü uluslarası ihalesinde kaybettiler. Kazanan taraf ise, İngiliz ve Alman firmaları oldu. O dönemdeki gazetelerin verdiği haberlere göre, Japon firmalarının teklif ettiği fiyat 34 milyon 500 bin dolar iken, buna karşılık İngiliz-Alman firmalarının teklif ettiği fiyat 34 milyon dolar imiş. Oysa söz konusu projeye İngiltere’nin 7 milyon dolarlık kredi vaadine karşılık; Japonya 30 milyon dolarlık kredi yardımı vaat ediyordu. İhalede kredi şartlarından ziyade teklif edilen fiyatlara önem verilmiş olsa gerekti.

Japonya’da hükümet olsun özel firmalar olsun, Boğaz köprüsü ihalesinin kazanılmasının ikili ilişkilerin ileriye doğru geliştirilmesi bakımından çok büyük teşvik olacağını düşündüğü için, söz konusu ihalenin kaybedilmesi büyük bir şok ve hayal kırıklığı yarattı. Fakat bunun yanında uluslarası ihalenin kaybedilmesi Japon işadamlarına büyük bir ders oldu. Bu sayede Japonlar Türkiye’yi tanıma fırsatıda yakalamış oldular. Nitekim birçok Japon işadamı Türkiye’yi yakından tanımak gereğini hisseti .Çünkü Japon firmalarının üst düzey yöneticilerine göre Japonya’nın bu uluslarası ihaleyi kazanamamasının en büyük sebebi ‘Türkiye hakkında yeterli bilgiye sahip olunamaması’ idi. Ayrıca, İlgili Japonlar ihaleden sonra fiyat üzerinde pazarlık yapılabileceğini sanıyorlardı. Böyle bir yanlış anlamaya dayanarak Japon firmaları ihaleye girmişlerdi.

Uluslarası ihaleyi kaybettikten sonra Keidanren (Japon ekonomik Kuruluşlar Federasyonu) bünyesinde üstdüzey Japon işadamlarından oluşan bir ‘Ekonomik Heyet’in Türkiye’ye gönderilmesi için hazırlıklar başlatıldı.

1970’li yıllarda yapımına başlanılması düşünülen Boğaz Köprüsü uluslarası ihalesi için Japon hükümeti tarfından söz verilen 30 milyon dolarlık kredi yardımı, Japonlar söz konusu ihalede kaybedince, ortak bir karara varılıncaya kadar ortada kaldı.

Gerçekte Japon Hükümeti bu krediyi geri çekmek istiyordu. Fakat bu konuda Japon Hükümeti’nin tutumu Türkiye’ye ters düşüyordu. Zira Türk Hükümeti kredinin geri çekilemeyeceğinde ısrarlı idi. Türk iddiasına göre proje sadece Boğaz Köprüsü için değil, Haliç köprüsü de dahil, çevre yollarını kapsamakta olup, Japonya’nın söz verdiği 30 milyon dolar tüm proje için geçerliydi.

Birinci Keidanren Heyeti’nin Türkiye’ye gerçekleştirdiği ziyaret sonrasındaki raporunda ‘Hükümete tavsiyemiz’ bölümünde söz konusu 30 milyon dolarlık kredinin Türkiye’deki diğer projelere verilmesini ısrarla öneriyordu. Keidanren heyeti’nin baskıları ve Özal Heyeti’nin Japonya ziyareti esnasındaki ısrarları üzerine Japon Hükümeti, 30 milyon dolarlık kredinin Boğaz köprüsünden başka Türkiye’deki diğer projelere verilmesi kabul etti.

Kaynak

1-   Japonya’nın Dış Politikası ve Türkiye Hıronao Matsutanı

 
   
English Blog  
 

Blog

 
43978 ziyaretçi (81316 klik) burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol