Batlamyus Zamansalı

                Günümüzden geçmişe bakarken geçmişi günümüze etkisine göre yorumlamaktayız. Geleceğe bakarken de şu an yaşadığımız zamanın gelecek üzerinde çok büyük etkisi olacağına inanmaktayız. Ne yana bakarsak bakalım yaşadığımız anı merkez kabul etmekteyiz.

            Geçmişte ki olayları bugüne etkisi iyi olması  yönünden olumlu buluyor veya kötü olması yönünden olumsuz olarak ifade ediyoruz.  Ancak yaşam şu an ki  yaşadığımız andan ibaret değil ki. Geçmişte ki yaşanan bazı şeyler bugüne olumsuz etkileri olmakta ancak belki onyıl sonraya olumlu etkileri olacak ve biz onları yargılarken çok  aceleci davranıyoruz.

            Şu an ki kritik bir dönüşümden geçtiğimizi ve bu yüzyılda alacağımız kararların sonraki insanoğlunun yaşamını kritik bir şekilde etkileyeceğini düşünüyoruz. Hem politikacılar seçimler hakkında hemde iklimbilimadamları küresel ısınma hakkında benzer ifadelerde bulunuyorlar.

            Peki 21. yüzyılı 16. yüzyıldan daha önemli yapan veya bize 21. yüzyılın 24. yüzyıldan daha önemli olacağını düşündüren şey nedir? Belkide bu düşünce bir Batlamyus’un dünyayı evrenin merkezine konumladırdığı gibi kendimizi herşeyin merkezine koyan düşüncenin zamansal alana yansımasıdır.

            Diyelim ki bir hayatın anlamı var ve bazı kişiler bunu bir gün anlıyorlar yada herkes için farklı bir hayatın anlamı var ve bazıları kendileri için doğru olan bu hayatın anlamını hayatlarının bir devresinde ulaşıyorlar. Peki bize o günün bu gün olduğunu düşündüren şey nedir? Belki hayatımızın anlamını 5 yıl önce bir günde bulduk ve tüm hayat planımızı 5 yıl önceki o günde yaptık. Ve şu an sadece yapmamız gereken o beş yıl önceki plana göre hareket etmek. Veya hayatı anlamını bulacağımız gün 1500 kitap daha okuduktan sonra gelecek ve şu an tek yapmamız gereken bilgi dağarcığımızı doldurmaya devam etmek.

            Geçmiş zamanı incelerken biz devrimleri ve savaşları değerli dönüm noktaları olarak görmekteyiz. Ancak ne devrimler bir günde olgunlaşıp sonuçları aynı gün içinde insanlığı etkilemiştir ne de savaşlar. Hepsi  bir süreç dahilinde oluşmuştur. Olgunlaşması da insanlığı etkilemeside bir süreç sonucunda olmuştur. Tarihi yorumlar çok zaman dönüm noktalarına odaklanıyor süreçleri gözden kaçırıyoruz ki muhtemelen kendi hayatımıza bakarkende bu yanılgıya düşüyoruz.

            İnsanların tamamını yaşamlarının bir parçasında hayatlarının anlamını buluyorlar ancak çok azı bu bulduklarının farkına varıyor ve bunu hayatını sürdürürken kendine rehber ediniyorlar.  Bir kısmı bulduğu şeyin değerinin farkına varmıyor ve bir kısmıda bunu hayatlarını yönlendirecek şekilde kullanma iradesine sahip değiller. O dönüm noktalarını herbirimiz yaşıyor ancak sahip olmamız gereken şey o dönüm noktalarında elde ettiğimiz ivmeyi bir sürece yayabilecek irade.